Zamanın birinde, güzel anıların yeni yeni yeşerdiği samimi bir ortamda, sadece bir masa vardı seni öpmeme engel olan. Altı üstü bir masa, sevmeme de engel olacak değildi ya?
Aradan zaman geçti, anılar çığ gibi büyüdü en güzellerinden, sevgi durur mu o da aldı başını gitti. Ve sonra yine o aynı samimi ve hoş ortamda buluverdik kendimizi, hiç de hoş olmayan bir şekilde. Masa bu sefer sustu. Rolünü sana biçti. Hadi engel bu sefer sen ol, dedi sana. Ağır bir roldü, üstesinden geldin her nasılsa.
Sonra masa duramadı, rolü senden aldı, bana ısmarladı. Kalbe rengini verdi, kalp kırmızıdan griye çaldı. Hava soğudu anında o yaz gününde. Üşüttük anıları, kaybettik kazanılması kolay olmayan şeyleri. Öpemedim bir daha seni o günden sonra.
Şimdi o masanın dili olsa da konuşsa, utansa rolünden, kızarsa. Olur mu dersin?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder